13 Ağustos 2013 Salı

20.07.2013 / Cumartesi – 02.20


    Değişik bir şeyler yapmalıyım dedikçe sana yazarken buluyorum kendimi. Yazmak o kadar güzel ki. Hele sana! Resmin önümde şu an. Karşılıklı bakışarak sigaramızı içiyoruz. Sen hafif tebessüm etmişsin, bana bakıyorsun. Sen güldükçe, dünya daha yaşanılır bir yer oluyor sanki.

   Uyumak istemiyorum. Devamlı yazmak, yazarken seninle konuşmak istiyorum. Biliyorum, resimdeki sen, beni dinliyor. Bıkmıyorsun ben konuşurken, hiç bıkmazdın ki zaten! Konuştukça konuşmamı istiyorsun sanki. Kırmıyorum seni, anlatıyorum her şeyi. Çoğunu da yazıyorum zaten.

   Biraz önce babamın çok sevdiği film olan “konvoy”u yine, yeni, yeniden izledik. Lastik ördek sen oldun, Melissa da ben. Sen tırı kullandın, ben sana aşık oldum.  Maceradan maceraya atıldık önce, seviştik sonra. Mutlu sona ilerledik, bir karavanın arkasında…

  Keşke burada olsaydın. Seni çok özledim. İyi geceler denizin sevgilisi, iyi geceler güzel gözlüm!


 16.46

   Kendi isteğimle mutfağa girdim. Börekler, yemekler yaptım. İnanabiliyor musun? Ben! Şaka gibi. Bir an yanımda hissettim seni. Sanki o hamuru sen açtın da, yardımını esirgemedin.

   Seni sanki 1000 yıldır tanıyormuşum gibi hissediyorum. Ama ne acayip ki, en sevdiğin yemeğin ne olduğunu bile bilmiyorum. Enterasan değil mi?

   Gece rüyamda beraberdik yine. Çocukluğumun geçtiği yerlere götürdüm seni, Gökçeada’ma. Gitsek, çok seversin orayı. Dört bir yan deniz. Mavilik ve yeşillikten başka bir şey yok. Kekik kokusu nasıl da burnumda, bilsen!

   Yüzmeyi ilk öğrendiğim, bisiklete ilk bindiğim, hatta izlerini hala taşıdığım yaraların olduğu yerleri gezdirdim sana. En kaliteli yerde rakılarımızı içerken, balıklarımızı yedik. Dibek kahvemizi içtik. Semadirek adasını izledik sarmaş dolaş. Limana koşa koşa indik. Gizli limanda yüzdük. Çamlıkta soluklandık. Her saniyesi gerçek gibiydi. Sanki yaşamışız da, ben sadece hatıralarımı canlı tutmak için yaşıyormuşum gibi. Her saniyesi dünyalara bedeldi.

   Sigarayı bırakmaya karar verdim. Daha sağlıklı yaşayacağım artık. Belki kilo da veririm belli mi olur. Ama sen böyle severdin beni değil mi?

   Sen gittiğinden beri her şey normal seyrinde. Ülke de bildiğin gibi. Devamlı kitap okuyorum. Muazzam bir bilgi ağındayım sanki…

   Her şey normal ama bir sen yoksun işte. Olsaydın keşke! Tam şu anda resminin olduğu yerde… Gözlerine baksam, sarılsam, kokunu içime çekseydim. Ne garip, kokunu bile tanımıyorum!


   Neyse özledim işte, sitemlerim özlediğimden…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder